10 günlük bir aranın ardından işte geldim burdayım açıkcası İstanbul'u, evimi, bilgisayarımı ve en önemlisi bloğumu çok özledim.:)
Öyle uzun süreli sessiz, sakin ortamlarda kafa dinlemek pek bana göre değil zaten bu gezi yazısından anlayacaksınız ki ben öyle deniz, kum, güneş, çayır, çimende dinlenmece şeklinde bir tatil yapmadım.
Zaten böylesi bir sakinliğe bünyem en fazla 3 gün dayanır sonra yetti gari deyip İstanbul'a dönerim.:)
İzmir ve Muğla/Köyceğiz'de 7 gün kadar süren kısa ama bol gezmeli bir tatil yapıp geldim hatta ayağımın tozuyla ilk işim bloğumun temasını değiştirmek oldu.
Arka planını hep sade istiyordum ve sonunda değiştirdim ve header'ını ise çok sevdiğim bir arkadaşım yaptı hatta 5-6 tane birden yapınca bende 4-5 ayda bir değiştiririm deyip diğerlerini de bir kenara koyuverdim.:)
Bugünlük blogda kozmetik değil bir gezi yazısı okuyacaksınız işte bir haftalık tatilde gezdiğim yerler bu yazıyı yazmakta ki sebebim belki tatil yapmamış olanlarınız varsa küçük bir fikir olur diye bu yüzden de gezdiğim yerleri sizlerle paylaşmak istedim.
Zaten beni İnstagram'da takip edenler 1 hafta boyunca nerelerde gezip, tozduğumu gördüler ama bir de blog takipçilerim için şöyle bir derleyeyip yazayım dedim.:)
Pazartesi günü yola çıktık önce durağımız Bursa idi sonrasında İzmir'de soluğu aldık.
Dayım İzmir'de olduğu için ilk durak İzmir oldu.
İzmir'e en son 6-7 sene önce gitmiştim bu yüzden İzmir'i bildiğim söylenemez bu yüzden eşimin yakın bir arkadaşı da eşiyle birlikte bizimle aynı zamanda İzmir'de olunca sağolsunlar bizi bir güzel gezdirdiler.:)
İzmir'in bilmediğimiz birkaç yerini daha görmüş olduk.
Birgi'ye gittik önce orada İmam-ı Birgivi'nin türbesini ziyaret ettik.
II. Selim döneminin önemli alimlerinden olan, Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'ya memlekette ki adaletsizliklerle mücadele etmesi ve rüşvetin engellenmesi yolunda tavsiyelerde bulunan, dönemin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi'nin bazı görüşlerini reddeden kendi bildiğinden şaşmayan bu zatı eğer İzmir'e yolunuz düşerse Birgi'ye gidip ziyaret edin derim.
Ve ayrıca Birgi inanılmaz güzel, buram buram tarih kokan bir yer iyi ki gitmişim ve buraları görmüşüm.
Bu şirin ilçenin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden birisi de Çakırağa Konağı bu ahşap konak dönemin zengin tüccarlarından Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından 1761-1764 yılları arasında yaptırılmış.
Bu konağın bir başka özelliği ise İzmir ve İstanbul adında ve bu iki şehrin resmedildiği odaların olması.
Çakıroğlu Mehmet bey İstanbul'lu olan eşinin memleket özlemini bir nebze olsun giderebilmesi için Sarayburnu'nun resmini yaptırır.
İzmir'li olan eşi için de İzmir'in resmedildiği bir oda var.
Ayrıca 1312 yılında beylikler döneminin ilk camilerinden olan hiç tutkal ve çivi kullanılmadan künkedari ( geçme ) tekniği ile yapılan Aydınoğlu Mehmet Bey Cami de mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Ve bir sonra ki durağımız ise Bozdağ Gölcük krater gölü oldu inanılmaz güzel, serin bir yer açıkcası buraya bayıldım.:)
Ve son durağımız bu kadar gezip, yorulunca acıkan karnımızı doyurmak için Manisa-Turgutlu'da ki meşhur Gamalı pideli köftecisi oldu.
Ben Bursa'nın pideli köftesine alışığımdır ama bu pideli köfte oldukça farklı çünkü yoğurtlu olarak geliyor.
Eğer Turgutlu taraflarına yolunuz düşerse Gamalı'da pideli köfteli deneyin derim.:)
Ertesi gün ise artık İzmir'e veda vaktiydi ve vedayı dayımların çok övdüğü Bravo pastanesinin Cheesecake'i ile yaptık.:)
Açıkcası öve öve bitiremedikleri kadar varmış bugüne kadar yediğim en iyi cheesecake'lerden biriydi diyebilirim.
Bostanlı veya Mavişehir taraflarına giderseniz Bravo'nun bu güzel cheesecake'ini yemeden geçmeyin.:)
İzmir'e gelip Alaçatı'ya gitmemek olmazdı ve bende uzun yıllardır gitmediğim Alaçatı'ya şöyle bir uğradım.:)
Kısa bir Alaçatı turu yapıp Kumrucu Şevki'de kumrumuzu yiyip üzerine bir de İmren pastanesinde sakızlı dondurmamızı ve sakızlı kurabiyelerimizi alıp yeniden yola koyulduk.
Bu sefer istikamet artık Köyceğiz'di.
Sakar tepesinden Gökova körfezi :)
Oğluşumun bol bol toprakla, çayır çimenle ve biraz da denizle haşır neşir olduğu bir tatil oldu.
Zaten onun için şahane bir haftaydı.:)
Halasının portakal bahçelerine ise bayıldı bu sene daha bir hoşuna gitti.:)
Her Köyceğiz'e gittiğimizde olmazsa olmazlardan biri de Akyaka-Azmak kenarıdır gerçi bu suya girebilmek cesaret ister inanılmaz soğuk biz genelde ayaklarımızı sokup hemencik kaçarız.:)
Bu tatilimizde bir de Marmaris'te Saklıgöl diye bir yer bulduk meğerse senelerdir önünden geçermişiz ama hiç girmemişiz.
Çok güzel bir göl kenarı hem çocuklar için oyun parkları var hemde göl kenarında lokanta, cafe falan var.
Eğer tatilinizde güzel bir kahvaltı veya yemek yiyecek hoş bir mekan arıyorsanız Marmaris-Saklıgöl tavsiye edilir.:)
Altınkum Hisarönü'ne ise bayıldım berrak, şahane bir denizi var.
Hemde denize girmek için gayet güzel, sakin bir yer kalabalık olmayan bir plajı da var. :)
Bizim hemen hemen her sene gittiğimiz bir başka yer ise Ekincik buranın plajı kum olmasa da denizi çok güzeldir.
Ayrıca burası da çok kalabalık olmayan ve sakin yer arayanlara göre diyebilirim.
Sahilde telefonumun şarjı bitince Ekincik'i İnstagram'da göremediniz.:)
Köyceğiz'e gidip akşam saati kordonda yürüyüş yapmadan gelmek olmaz.:)
İşte benim 7 günlük tatilim böyleydi aslında gezemediğimiz birkaç yer kaldı ama o da araçtan ötürü oldu.
4x4 arabayla gidilebilinecek yerler olunca ee bizim arabamız da normal sedan bir araba olunca elimiz mahkum hep geri döndük.:(
Ama inşallah seneye bu tarz bir araba kiralayıp o gidemediğimiz yerlere gitmeyi istiyoruz.:)
Fazlasıyla uzun ve bol resimli bir yazı oldu eğer vakit ayırıp okuduysanız teşekkürü bir borç bilirim.:)
Sevgilerimle
Alaçatı evleri çok güzelmiş nacizane tavsiyem fotoğraflar biraz daha büyük olsa daha çok ilgi çeker biraz küçük kalmış gezi yazısı için :S sevgiler
YanıtlaSilgüzel bır gezı olmuş bu sene bebısım cok kucuk ama ınsallah seneye alacatıyı görmek ıstıyorum
YanıtlaSilharika kareler canim, cok güzel tatil yapmissin süper! Ben her ikisinide seviyorum, hem plaj tatili hem kültür-gezme vs ama en güzeli ikisinide kombine edebilmek, mümkün olunca tabii. Ama mümkün degilse herzaman gezip görmeyi tercih ederim, bos bos yatmaktan ne fayda ;)
YanıtlaSil@çokoprenses sağol canım resimler baya büyüktü ben biraz küçülttüm zaten üzerine tıklanınca büyüyorlar.:)
YanıtlaSil@deryadurkut küçük bebekle gezmek cidden zor umarım seneye güzel bir tatil yaparsınız.:)
YanıtlaSil@vivamakyaj biz bu tatilimizde hem gezdik hem denize girdik ikisi bir arada süper oluyor.:) kesinlikle gezip görmek en güzeli zaten bronzlaşmayı sevmeyen hatta güneşten kaçan biri olduğum için her daim gezmeyi tercih ediyorum.:)
YanıtlaSil