27 Kasım 2019 Çarşamba

UNAC GROUP’TAN DEĞERLİ BİR YATIRIM: “GOLD SERUM”


UNAC Group’un İzmir’deki Cosmolive Kozmetik fabrikasında ürettiği Gold Serum, 24K altın tozlarıyla güzelliğinizi korumanızı garanti altına alıyor. 45 ülkeye ihraç edilen bu ürün, Kleopatra’nı güzellik sırrını herkese ulaştırıyor.


Altın! Bu değerli element birçok insanda olumlu bir çağrışım yaratıyor; zenginlik, refah, güç… Bir de güzellik. Rivayete göre, güzelliğin sembol isimlerinden Mısır Kraliçesi Kleopatra her gece altın maskesiyle uyuyordu. Bu sayede güzelliğinin sonsuz olacağına inanıyordu.



UNAC Group’un İzmir’deki Cosmolive Kozmetik fabrikasında ürettiği Gold Serum, Kleopatra’nın güzellik sırrını herkesle paylaşıyor. İçerisinde 24K altın tozları bulunan Gold Serum, anti-aging özelliğiyle güzelliğinizi korumanıza yardım ediyor. Vücut ısısıyla eriyip deri altına nüfuz edebilen bu nanopartiküller yaşlanan hücrelerinize dinçlik katarak yeniden yapılanmalarını sağlıyor.
Bilindiği gibi kolajen vücut tarafından üretiliyor. Cildin daha pürüzsüz ve parlak görünmesini sağlayan kolajenin vücuda enjektesi, medikal işlemler haricinde mümkün değil. Altın serum, cildin kolajen tüketimini yavaşlatarak medikal işlemlere ihtiyaç duymadan vücudunuzdaki kolajeni daha verimli kullanmanızı sağlıyor.

Gold Serum, ilk üç hafta düzenli kullanımın ardından etkilerini gösteriyor ve canlı ve parlak bir cilde kavuşmanızı sağlıyor. Üç haftanın ardından ise kırışıklıklar yüzde 70 oranında azalıyor.



UNAC Group Yurt Dışı Satış Yöneticisi Betül Türer, Gold Serum ile ilgili şunları söylüyor:“Şu an en çok satılan cilt bakım ürünlerimizin başında Gold Serum geliyor. Sadece Türkiye’de değil, katıldığımız yurt dışı fuarlar ve aktif kullandığımız e-ticaret siteleri vasıtasıyla edindiğimiz portföy sayesinde hâlihazırda 42 ülkeye Gold Serum ihraç ediyoruz. Amacımız bu ürünün daha fazla tanınmasını sağlamak.

23 Kasım 2019 Cumartesi

COSMOLIVE KOZMETİK, DOĞAL SABUNLARIYLA TÜRKİYE’NİN ADINI DUYURUYOR


UNAC GROUP, İzmir’deki Cosmolive Kozmetik fabrikasında Anadolu’nun en değerli ürünleriyle üretim yapıyor. Ege’nin zeytinyağı, Hatay’ın defne yaprağı tüm dünyaya ihraç edilen sabunları özel kılıyor.



UNAC Group’un yatırımıyla İzmir’de kurulan Cosmolive Kozmetik fabrikası, 65 ülkeye ihraç etmek için, her geçen gün artan kapasitesiyle doğal sabunlar, bitki özleri ile etkinliği artırılmış kremler ve şampuanlar üretiyor.




Anadolu’da yetişen zeytin, gül, defne yaprağı, ipek kozası gibi ürünlerin özleriyle üretim yapan Cosmolive Kozmetik; sektör araştırmaları ile yurt içi ve dışı fuarlarıyla Türkiye’de ve dünyada sektörün nabzını tutarak her geçen gün kendisini geliştiriyor. 65 ülkeden 200’ün üzerinde firma ile yapılan iş birliği de bunun bir kanıtı.



Cosmolive Kozmetik Fabrika Müdürü Adem Doğan geliştirdikleri ürünleri şu sözlerle anlatıyor: “Dünyanın her yerinden, her kesimden insanın kozmetik ürünlerine ihtiyacı var. Biz de, ülkemizi dünyaya tanıtmak için, dünyadaki trendleri ülkemizin doğal güzellikleriyle bir araya getiriyoruz. Yaptığımız tüm ürünlerde doğal yağlar ve bitki özleri kullanmaya özen gösteriyoruz. Sektörde farklılaşmak, yeniyi yakalamak bizim için önemli.”



Cosmolive Kozmetik Ar&Ge ve Kalite Müdürü, mikrobiyolog Neslihan Çam, Cosmolive ürünleriyle ilgili, “Doğaya saygılı üretim bizim ilk kuralımız. Ham maddelerin en değerli hallerini sunmak için üretimin her aşamasını en ince ayrıntısına kadar kurguluyoruz. Örneğin sabunlarımızda; Ege’nin muhteşem soğuk sıkım zeytinyağını, Antakya’nın defne yaprağı ve yağını, Isparta’dan özel olarak getirttiğimiz gül ve lavanta suyunu kullanıyoruz. Eşek ve keçi sütleriyle çok özel, oldukça değerli sabunlar yapıyoruz,” diyor.



22 Kasım 2019 Cuma

UNAC GROUP’TAN AMERİKA YATIRIMI

Faaliyetlerine 2015 yılında başlayan UNAC Group, kısa süre içinde Türkiye’nin kozmetik sektöründe öne fırladı. UNAC Group, Kuzey ve Güney Amerika’daki pazarını genişletmek için Miami, Florida’da ofis açıyor.


Faaliyetlerine 2015 yılında başlayan, İhracatçılar Birliği’nin yıllık rakamlarına göre En Çok İhracat Yapan Kozmetik Firmaları listesinde ilk 60’ta bulunan UNAC Group, Amerika pazarında daha etkin bir rol alabilmek için Miami, Florida’da ofis açıyor. Şimdiye kadar 65 ülkeden, 200’e yakın firma ile iş birliği yapan UNAC Group’un yeni hedefi Kuzey ve Güney Amerika’ya yaptığı ihracatı artırmak. Bu hedef doğrultusunda, şirketin Miami’deki yapılanmasını Yönetim Kurulu Üyesi, Amerika Satış Direktörü Derya ASLAN yönetecek.



2019 yılını 4 milyon dolarlık ihracat ile kapatmaya hazırlanan UNAC Group’un Yönetim Kurulu Başkanı, genç iş insanı Ufuk Çoban, Amerika’da yaptıkları yatırımın önemini şu sözlerle anlatıyor: “Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin nüfusu yaklaşık 300 milyon. Üstelik bu coğrafyada kişi başına düşen kozmetik harcaması da çok yüksek. UNAC Group olarak İzmir’deki Cosmolive fabrikamızda katma değeri yüksek, natürel ürünler üretiyoruz. Bu nedenle Amerika pazarını kendimize hedef seçtik. Faaliyet gösterdiğimiz beş yıl içinde Amerika, ihracatımızın yüzde beşlik bir bölümünü oluşturuyordu. Biz bunu yüzde 20 seviyesine çekeceğiz.”




İhracat ve istihdam rakamlarını her geçen gün yükselten UNAC Group, 2023 yılına kadar Türkiye’de açacağı 100’e yakın perakende mağaza ile bu alanda da büyümek istiyor.




VÜCUT DİLİ SİZE NE ANLATIYOR?


Birinin sizin hakkınızda ne düşündüğünü anlamanın en iyi yolu vücut dilini iyi okuyabilmektir. Mobil tanışma uygulaması happn; jest, mimik ve duruşların aslında karşıya ne söylemek istediğinin listesini çıkardı. Sadece 4 aşamada vücut dili size ne anlatıyor?


BAKIŞMA SÜRESİ

Uzmanlara göre, biriyle konuşurken 3 ile 9 saniye arasında bir göz teması kuruyoruz. Eğer sizinle konuşurken 3 saniyeden daha uzun süre gözünüze bakmıyorsa bu iki şey anlamına gelebilir; ya sizinle ilgilenmiyordur ya da kendini rahat hissetmiyordur. Eğer size 9 saniyeden daha uzun süre bakıyorsa, odağının ve ilgisinin sizde olduğunu anlayabilirsiniz.


GÜVEN UNSURU

Konuşurken kalem tutmak, ellerini ovuşturmak, kıyafet ya da saçla oynamak, kişinin kendini güvende hissetmediğini gösterir. Böyle durumlarda insanlar ellerini bir güven nesnesi ile meşgul etmek isterler. Böyle durumlarda komik bir hikaye veya kendinizle ilgili samimi bir paylaşım, karşınızdaki kişiye kendini güvende ve size daha yakın hissettirecektir.


OMUZ AÇISI

Birisinin omuzları ve ayakları nereye dönükse, vücudu oraya gitmek istiyor demektir. Eğer vücudu size dönük ama ayakları dışarı bakıyorsa, bu bir yandan gitmek istediği anlamına gelebilir. Tuvalete doğru olsa bile... Eğer sizi omuzlarının arasındaki açıya yani tam karşısına almış ve ayak uçları da sizi gösteriyorsa, ilgisi tamamen sizde demektir.


NEFES VE DURUŞ

Eğer yavaş nefes alır ve verirseniz bu sizi sakinleştirir. Aynı şekilde stresli ve heyecanlı olduğumuz zamanlarda da hızlı nefes alır veririz. Eğer karşınızdaki kişinin omuzları ve göğsü hızlı inip kalkıyorsa, bu heyecanlı veya stres altında olduğunu gösterir. Aynı şekilde duruşu size nasıl hissettiğini anlatır; ne kadar elleri, kolları kapalı, bacakları birleşik ve gerginse, kendini o kadar dışarı kapalı hissediyor demektir. Bu durumlarda önce onun duruşunu aynalamak, ardından yavaşça kendi vücudunuzu açıp, rahat nefes almaya geçmek karşınızdakini de sizi taklit etmeye teşvik edecek ve rahatlatacaktır.


Bunu bir oyun haline getirin ama sürekli karşınızdakini analiz ediliyormuş hissine de sokmayın. Önemli olan tanışmak, buluşmak ve keyifli vakit geçirmek. İlk buluşma için happn ile yakınınızdaki kişilere göz atabilirsiniz. Keyifli buluşmalar…


happn hakkında:

happn, gerçek zamanlı konum belirleme özelliği ile yolunuzun kesiştiği kişilerle tanışmanızı sağlayan ilk mobil tanışma uygulamasıdır. 50’yi aşkın şehirde aktif durumda olan Paris menşeli Fransız uygulama 75 milyonun üzerinde kişi tarafından kullanılmaktadır. 2015 yılından beri Türkiye’de de faaliyet gösteren happn’ın Türkiye’de 3,700,000 kullanıcısı bulunmaktadır. happn, App Store, Play Store ve Windows Store üzerinden ücretsiz olarak indirilebilir. Daha fazla bilgi için www.happn.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


happn’ı Instagram ve Facebook üzerinden de takip edebilirsiniz. #MakeItHappn

21 Kasım 2019 Perşembe

Gordion AVM’den miniklere ara tatilde Paw Patrol ve Ninja Turtles hediyesi


Gordion AVM, ara tatil döneminde minik ziyaretçileri için çok özel iki ayrı etkinliğe birden ev sahipliği yapıyor. Çocuklar, ilk kez bir etkinlik alanında bir araya gelen çizgi film kahramanları Paw Patrol ve Ninja Kaplumbağalar ile doyasıya eğlenirken, robotik kodlama seanslarında da LEGO setleriyle, araçlar, dinozorlar ve robotlar yapıyorlar


ANKARA’DA 150'den fazla mağazası ile hizmet veren Gordion Alışveriş Merkezi, 16-24 Kasım ara tatil döneminde küçük ziyaretçileri için dopdolu bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapıyor.

Paw Petrol-Ninja Turtles etkinliği…

4-8 yaş grubu çocuklar, lisanslı karakterler Paw Patrol ve Ninja Turtles etkinliğinde tatilin tadını çıkarıyor. 12:00-20:00 saatleri arasında oyun alanlarında doyasıya eğlenmekle kalmayıp, her gün 3 ayrı seansta da çok sevdikleri Paw Petrol ve Ninja Turtles karakterleriyle tanışma ve fotoğraf çekme fırsatını yakalıyor. Minik ziyaretçiler ayrıca maske atölyesi ve manyetik duvar gibi etkinliklerle de tatilin tadını çıkarıyor.



Lego ve robotlarla hayata bilim kat

Gordion AVM’deki ara tatil etkinlikleri bununla da sınırlı değil. Tatil boyunca Gordi Kids Club’ta, çocukların bilişsel yeteneklerini geliştirmeye yönelik “robotik kodlama” etkinliği düzenleniyor. 6-9 ve 10-12 yaş grubu çocuklar, LEGO Education setleri, akıllı LEGO tuğlaları, sensörler ve motorlar kullanarak, robotlar dinozorlar, hava ve uzay araçları ile sürücüsüz otonom araçlar tasarlayıp inşa ediyor ve kodluyor.
Robotik kodlama etkinliği 14:30-16:00 (6-9 yaş) ve 16:30-18:00 (10-12 yaş) saatlerinde, 2 seans olarak düzenleniyor.

20 Kasım 2019 Çarşamba

Protez Tırnak Nedir ve Teknikleri



Son yıllarda protez tırnak uygulamaları bir hayli revaçtadır. Estetik bir görüntü katması ve tırnaklarının şekil bozukluğundan bir hayli şikâyetçi olan insanların kendilerine olan güvenlerini tekrar kazanabilmeleri için de bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Protez tırnak; Protez

Protez Tırnak Nedir? Protez tırnak; tırnak yeme alışkanlığı olanlar ve tırnak tıkanıklığı yaşayan kişilere önerilen bir uygulamadır. Ayrıca ince, kırılgan olan ve uzaması zor tırnaklara sahip olan kişiler de bu işlemi tercih edebilirler. İki farklı tekniği vardır. Jel teknolojisi veya akrilik ürünler kullanılarak tırnak kaplama işlemi yapılabilir.

 Takma tırnaklar ile protez tırnaklar karıştırılmamalıdır. Protez tırnaklar takma tırnaklara göre daha uzun ömürlüdür. Daha doğal bir görünüme sahiptirler ve takma tırnaklara göre çok daha sağlıklıdır. Çok çeşitli desenlerle bağdat caddesinde bulunan tırnak butik’te proteztırnak uygulaması yaptırmanız mümkündür.

Protez Tırnak Teknikleri

 Akrilik protez tırnak; özel bir toz ve sıvı birbirine karıştırılarak karışım elde edilir. Bu karışım tırnaklarınıza oje sürer gibi uygulanır. Karışım uygulanırken keskin bir koku ortaya çıkabilir. Ama problem teşkil edecek bir koku değildir. Karışım havayla temas ettikten sonra giderek sertleşmeye başlar.

 Tırnak uzunluğu istenilen uzunlukta ayarlanabilir. Bunun için tırnak uçlarına plastik tırnak uçlarından yapıştırılıp, tırnağın kalan kısmı akrilik malzeme ile doldurulabilir. Akrilik karışım şeffaf ve ısıya dayanıklıdır. Bu teknik daha çok kırılgan ve zayıf tırnaklara uygulanır.

 Jel tekniği; özel yapılmış UV tırnak jelleri kalıcı oje özelliğiyle son yıllarda çokça tercih edilmektedir. Jel sürüldükten sonra tırnaklar UV ışık altında kurutulur. En az 3 kat UV tırnak jeli sürülmesi gerekir. Bu işlem daha çok tırnakları biraz daha sağlam olan kişilere uygulanır.

Protez Tırnak Kullanırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

 Protez tırnaklar, deniz suyundan ya da sıcak sudan etkilenmemektedir. Şampuanlar ve sabunlar da protez tırnakları etkilememektedir. Ancak asidik özelliği olan kimyasallar ile çalışıldığında eldiven takılması önerilir.

 Protez tırnaklar kullanılırken zamanla protez tırnak büyür. Her iki ya da üç hafta bir tırnakların rötuşlanması için protez tırnaklarınızı yaptırdığınız yere gitmeniz gerekecektir. Tırnakları çıkarmak istediğinizde de yaptırdığınız yerden yardım alıp oje sökücüyle tırnaklarınız ıslatılacaktır. Sonrasında tırnakları çıkarabilirsiniz.

19 Kasım 2019 Salı

20’LİK DİŞLER DAHA HIZLI ÇÜRÜYOR



20’lik dişler ağızda en çok sorun çıkaran dişlerin başında geliyor. Ağrı, çürük, enfeksiyon ve damağa gömülü kalma gibi birçok probleme neden olabiliyor. Sanılanın aksine 20’lik dişlerin çekimi ve cerrahi tedavileri kolay ve konforlu bir şekilde yapılabiliyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Dt. Hacer Esved Alireisoğlu, “18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” kapsamında 20’lik dişler konusunda bilinmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

20’lik dişler ağızda en arkada bulunan ve en son çıkan 3. büyük azı dişlerdir. Zaman içinde kullanılmamaya bağlı olarak fonksiyonlarını büyük oranda kaybetmişlerdir. Olması gerektiği yerde çıkan, çürük olmayan ve fonksiyon gören 20’lik dişlerin çekilmesine gerek yoktur. Dişin geliş şekli kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Eğer çeneyi açma ve kapama sırasında bir ağrı ve zorlanma oluşuyorsa ve çenenin arka tarafında bir basınç hissediliyorsa mutlaka bir diş hekimine danışılmalıdır. 20’lik dişler bazen hiç olmayabilirken bazen 1-2 tanesinin olması da mümkündür. Bazı 20’lik dişler yandaki dişleri iterek farklı açılarda çıkabilmektedir. Çene kemiğine gömülü kalıp çıkamadığı durumlar da bulunmaktadır. Bu dişler fonksiyonlarını da yerine getiremedikleri için çekilebilirler. 20’lik dişlerin çekilmesine yol açan problemler;

Çürükler,
Diş eti enfeksiyonları,
Gömük dişler ve kistler,
20’lik dişlerin diğer dişleri sıkıştırması ve çarpıklığa yol açması,
20‘lik dişin çıkarken yarattığı basınç ağrılarıdır.

20’lik diş çabuk çürürken yanındaki dişi de çürütüyor

20’lik dişlerin çekilmesini gerektiren problemlerin başında çürükler gelmektedir. En arkada bulunan 20’lik dişlerde besin artıkları çok kolay birikebilir. Yeterince düzgün ve düzenli fırçalanamadığında -ki arka bölgeye ulaşmakta güçlük çekilebileceğinden - çürükler daha çabuk oluşabilmektedir. 20‘lik diş çürürken o bölgeye çok rahat ulaşılıp fırçalanamadığından yanındaki dişi de çok kolay çürütebilir. Bütün bu durumların yaşanmaması için 20 yaş dişlerinden kolay vazgeçilmektedir. Pek sorun çıkarmamış ama karşılığında diş bulunmayan 20’lik dişlerin de çekimine karar verilebilir. Bu dişler çiğneme fonksiyonunu gerçekleştiremediği gibi karşılarında durdurucu bir diş bulunmadığından boş bulduğu tarafa doğru uzamaya devam edebilir. Ağzın alt-üst çene ilişkisi bozulabilmektedir. Bu durum sadece 20’lik dişlerde değil bütün dişlerde geçerlidir. Karşısında durducu bir diş bulunmayan dişler boş bulduğu yere doğru hareketlenebilir.

Diş diziliminde bozukluğa yol açabiliyor

20 yaş dişleri bazı durumlarda olması gerektiği yerde konumlanmayabilirler. Ağızda dişlerin konumlandığı bölge at nalı gibi düşünülürse bu bölgenin içinde ya da dışında çıkabilirler. Bu durumlarda hastalar çiğneme fonksiyonu yaparken sık sık yanaklarını ısırırlar ve bu da prekanseröz lezyonlara neden olabilir. Ağız genellikle 28 dişin sığabileceği kadar büyüktür ve geriye kalan 4 adet 20’lik diş çıkarken diş dizilimini olumsuz etkileyip çarpıklığa da yol açabilmektedir.

Diş kemiğe gömülü kalabiliyor

20‘lik dişin kemiğin içine gömülü olduğu durumlar kemik retansiyonlu olarak tanımlanmaktadır. Açısal olarak eğik gelen diş kemiğe gömülü kalabilmektedir. Bazı durumlarda düz bir şekilde gelse de kemiği bir türlü aşıp süremeyebilir ya da sürmekte çok zorlanabilir. Diş çıkarken kemiğe gömük ya da yarı gömük kaldığında çevresindeki dokuda kist oluşturabilmektedir. Bu durumda oluşan kist ve diş alınmalıdır. Dişin çene kemiği tarafından tutulmayıp sadece mukozadan sıyrılamaması durumu ise mukoza retansiyonlu olarak tanımlanmaktadır. Diş üzerindeki diş etini kolaylıkla aşıp açığa çıkamaz. Bu durumlar çekim aşamasında cerrahi müdahale gerektirebilmektedir.

Cerrahi işlemler kolay ve konforlu bir şekilde yapılıyor

20 yaş dişlerinin zor çekildiğine dair bir algı bulunmaktadır. Normal bir şekilde çıkmışsa çekilmesi kolay gerçekleşir. Cerrahi işlemlerin gerekmediği yirmi yaş dişleri normal bir diş gibi çekilir, iyileşme hızı ve yaşanan süreçler aynı olmaktadır. Cerrahi işlemlerin gerek olduğu durumlarda diş bulunduğu durumdan rahatça kurtarılmaktadır. Yapılan hangi işlem olursa olsun dişin iyileşme hızı kişiden kişiye, iyi bakım alışkanlıklarına göre değişebilmektedir.